Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Genelkurmay Lideri Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Bakan Yardımcısı Celal Sami Tüfekci ile Kara Füze Sistemleri Kontrat İmza Töreni’ne katıldı. Savunma Sanayii Lideri Haluk Görgün’ün mesken sahipliğinde düzenlenen merasimde Tayfun, Sungur, Karaok ve Topçu Roketi Lazer Güdümlü-230 füzelerinin üretimi için mukavele imzalandı.
Kara Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Savunma Sanayii Lideri Haluk Görgün ve Genelkurmay Lideri Orgeneral Metin Gürak da kısa birer konuşma yaptı.
Bakan Yaşar Güler, merasimdeki konuşmasında şunları söyledi:
SAVUNMA ENDÜSTRİMİZ MUVAFFAKİYET KISSASI YAZDI
“Bugün, imza merasimine şahitlik ettiğimiz mutabakatların; ülkemize ve Silahlı Kuvvetlerimize iyi uğurlu olmasını temenni ediyorum.
Bu muahedeler kapsamında üretilen, birbirinden farklı çap ve özelliklerdeki füzelerimizin, Kara Kuvvetlerimizin muhtaçlıklarını karşılayarak ordumuzun harekât imkân ve kabiliyetlerini daha da artıracağını değerlendiriyorum.
Ülkemiz, bilhassa son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, “büyük ve güçlü Türkiye” vizyonu ile yerli ve ulusal savunma endüstrisinde kapsamlı yatırımları hayata geçirdi ve bunun sonuçlarını de birer birer almaya başladı. Yıllar evvel hayal olan birçok savunma sanayi eseri, bugün artık kendi imkânlarımızla tasarlanıp üretiliyor ve geliştiriliyor.
Ayrıca yerli ve ulusal bu eserlerimiz, çok sayıda kardeş ve dost ülkeye ihraç edilerek onların da gereksinimlerini karşılayabiliyor. Bu sayede ülke ekonomimize de önemli karlar temin ediliyor.
Aynı vakitte savunma endüstrimiz; birçok ülke ile bağlarımızın geliştirilmesi ve iş birliğimizin artırılmasına da değerli katkılar sağladı, sağlamaya devam ediyor.
Gururla söz etmeliyim ki savunma sanayi ekosistemimiz; güçlü altyapısı ve ileri teknolojisi ile memleketler arası dala de taraf veren bir pozisyona ulaştı.
Ülkemiz, yapılan her türlü engellemeye, uygulanan kapalı ve açık ambargolara karşın başta Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu yüksek irade ve stratejik vizyon ile tüm zorluklara meydan okudu ve mükemmel bir muvaffakiyet kıssası yazdı.
Şu ana kadar elde ettiğimiz tüm bu muvaffakiyetler, daha büyük maksatlara emin adımlarla ilerleyeceğimizin en açık göstergesidir.
FÜZELERİMİZ, KARA KUVVETLERİMİZE ÇOK BEDELLİ KATKILAR SAĞLAYACAK
Hepinizin yakından takip ettiği üzere başta yakın coğrafyamız olmak üzere tüm dünyada çoklu krizlerin, çatışmaların arttığı hatta savaşlara dönüştüğü bir sürece şahit oluyoruz.
Bu kaotik ortam, risk, tehdit ve tehlikeleri her zamankinden daha öngörülemez hâle getiriyor.
Hasebiyle bu hassas devirde ülkemizin, hakkını ve hukukunu korumak için güçlü bir Silahlı Kuvvetlere sahip olmamız hayati ehemmiyeti haizdir. Bu anlayışla, binlerce yıllık ulu mazisiyle, dünyadaki emsalleri ortasında seçkin ve saygın bir pozisyona sahip olan Kara Kuvvetlerimizi daha çağdaş, daha faal ve daha güçlü kılmak için çalışmalarımızı ağır bir çabayla sürdürüyoruz.
Bu çalışmalarımızın bir yansıması olarak bugün de dört kıymetli füze sistemimizin tedarik mukavelelerini imzalıyoruz. Bu füzelerimizden;
Ülkemizin füze teknolojisinde gelmiş olduğu en üst seviyeyi temsil eden uzun menzilli Tayfun füzemiz, muharebe alanında farklı platformlara uyumlu özelliğiyle dikkat çeken Sungur füzemiz; nokta vuruş ve hassas angajman yeteneğine sahip Topçu Roketi Lazer Güdümlü-230 füzemiz, portatif bir sistem olan ve kısa uzaklıktaki amaçlar için büyük tesirler oluşturan Karaok füzemiz, yerli ve ulusal savunma endüstrimizin, üretim yeteneğinin ulaştığı seviyeyi ortaya koyan güzide yapıtlardan yalnızca birkaçıdır.
Bu eserler, yurt içi ve hudut ötesinde başta terörle çaba olmak üzere ağır ve kapsamlı faaliyetler icra eden Kara Kuvvetlerimize çok pahalı katkılar sağlayacaktır.
Her geçen gün ordumuzun envanterine kazandırdığımız tüm bu sistemlerin ne kadar kritik ve gerekli olduğu, savunma ve güvenlik hususlarının her geçen gün daha fazla ehemmiyet arz ettiği bu süreçte, çok daha da düzgün anlaşılmaktadır.
Bu bakımdan bir yandan ülkemizin ve asil milletimizin güvenlik ve huzuru için her türlü önlemi proaktif bir biçimde alırken; yerli ve ulusal savunma sanayimizi de bekamızın ayrılmaz bir modülü olarak görüyoruz.
Bu kapsamda savunma endüstrisi eserlerimizin; Değişim ve yeniliklere süratlice ahenk sağlaması, Çağdaş teknolojiye entegre bir halde geliştirilmesi, üretim imkân ve kapasitelerinin en üst düzeye çıkartılması; ayrıyeten savunma endüstrisi alanında; istihdam edilecek donanımlı ve kâfi sayıda işçiye sahip olunması, kalıcı ve sürdürülebilir bir kurumsallaşma ile ulaştığımız düzeyin daha da üstlere taşınması hayati bir değer arz etmektedir.Dolayısıyla durmadan, yorulmadan daha çok çalışmak, daha çok üretmek mecburiyetindeyiz.
Kaybedecek, boşa harcayacak tek bir günümüzün dahi olmadığını bilhassa söz etmek isterim. Bu anlayışla, başta Savunma Sanayii Başkanlığımız olmak üzere tüm paydaşlarımızla güçlü iş birliğimizi sürdürüyoruz.
Cumhuriyetimizin ikinci asrında ve “Türkiye Yüzyılı” gayelerimiz doğrultusunda; Silahlı Kuvvetlerimizin üstün teçhizat ve sistemlerle donatılması ve savunma endüstrisi sanayimizin dünya çapındaki tesiri ve pazar hissesinin genişlemesi, yegâne gayemizdir.
Bu his ve niyetlerle bugün kontratlarını imzaladığımız; Tayfun, Sungur, Karaok ve Topçu Roketi Lazer Güdümlü-230 füzelerimizin, üretilmesinden geliştirilmesine kadar, tüm kademelerinde emeği geçen Savunma Sanayii Başkanlığımız ve ROKETSAN’ın seçkin ve bedelli işçisine teşekkür ediyorum.
lBu vesileyle mukavelelerin bir sefer daha iyi ve uğurlu olmasını diliyor, sizeri sevgi ve hürmetle selamlıyorum.”