Sinem Hançerigüzel
Piyasaların yakından takip ettiği faiz kararı açıklandı. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası mayıs ayı Para Siyaseti Şurası toplantısında siyaset faizini yüzde 8,50’de bıraktı. Merkez Bankası, sarsıntının akabinde şubat ayında faizde 50 baz puan indirime gitmişti. Mart ve nisan aylarındaki faiz kararlarında ise siyaset faizi oranı değiştirilmemişti.
Odatv, siyaset faizinin sabit tutulması kararını ve seçimden sonraki iktisat beklentilerini Ekonomist Uğur Civelek’e sordu.
CİVELEK: “SİSTEMDEN KAÇIŞ VAR, FECÎ BİR GÜVENSİZLİK VAR”
Faizin 8.5’ta tutulmasının sürpriz olmadığını söyleyen Civelek, seçimlerin ikinci tipe kalmasıyla iktisattaki belirsizliğin arttığını belirterek “Rezervler sonuna kadar kullanıldı, seçimden sonra kurda ne olacak, belirli değil. Kurun çok daha süratli yükselmesini önlemek için neler yapacaklar? 14 Mayıs’tan sonra bir senaryo düştü. Muhalefetin hem Meclis’i hem Cumhurbaşkanlığını alma ihtimali düştüğü için belirsizlik çok yüksek. Lakin sistemden kaçış var. Fecî bir güvensizlik var. Talimatla ‘Türk lirasında kalmayı ikna edin’ diye bankayı zorlayan bir Merkez Bankası var.” şeklinde konuştu.
“MERKEZ BANKASI’NDA YAPTIĞININ DOĞRULUĞUNA İNANMAYANLAR VAR”
Merkez Bankası’nın faizi sabit tutma kararına karşılık, geçtiğimiz haftalarda Kur Muhafazalı Mevduat’ta faiz hududunun kaldırıldığını ve yüzde 30’a kadar ekstra faizler verildiğini tabir eden Civelek, Merkez Bankası ile ilgili “Yaptığının doğruluğuna inanmayanlar var kurumun başında.” ifadelerini kullandı.
“CUMHURİYET TARİHİNİN EN AĞIR KRİZİ YAŞANACAK”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın ya da Kılıçdaroğlu’nun kazanması ile sonuçlanması durumunda, iktisat siyasetinde nasıl bir değişiklik olacağıyla ilgili soruya Civelek, Cumhurbaşkanı’nın kim olacağının yanı sıra parlamento aritmetiğine dikkat çekerek “Parlamento aritmetiği aşikâr esasen. Kılıçdaroğlu seçilse de faizi yüzde 50’ye mi çekecek? Çekerse düzelir mi? Türkiye ekonomik olarak 70 sente muhtaç olma devrine koşuyor. Seçime kadar bunu yönetim ettiler. Rezervler eridi, bitti. Bundan sonra iflaslar var, işsizlik var. Cumhuriyet tarihinin en ağır krizi yaşanacak. Niye? Birileri kendi keyfine bir sürü saçmalık yaptı diye.” ifadelerini kullandı.
“4-5 YIL EVVEL BU YOLA GİRİLMEMESİ LAZIMDI”
Merkez Bankası’nın haline bakarak kurdaki hareketin yorumlanmaması gerektiğini belirten, Türk lirasındaki paha kaybına dikkat çekerek “Şu anda enflasyon yüzde 45-50 resmi olarak, gerçeği çok daha farklı. Faizleri 8.5’ta tutuyorsanız bir inatlaşmayla, abesle iştigal bir siyaset var. Daha doğrusu siyaset yok. Şuradan bakın: Son 4 yıldır tüm müdahalelere karşın kur niçin denetim altına alınamıyor? Zira ‘yeni iktisat modeli’ diye bir şey üretmişler. Bunun devamı da yok.” şeklinde yanıtladı.
Ekonomi bir istikrar bilimi olduğunu vurgulayan Civelek, “4 yıl, 5 yıl evvel bu yola girilmemesi lazımdı. Bu yola girildi, gelecek karartıldı. Bu saatten sonra berbata gidişatı yavaşlatmak için kambiyo rejimini değiştirebilirler, yasaklar getirebilirler, ancak dikiş tutmaz.” şeklinde cevap verdi.