İyi Parti’nin yabancılara mülk satışı ve kiralamaların tesirlerinin Meclis tarafından araştırılmasıyla ilgili önerisi, TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Güzel Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, “Adına sessiz istila denilen bu göç ve gayrimenkul edinme durumu, aslında içinde demografik yapının bozulmasını da barındıran, bağıra bağıra gelen sesli istilaya dönüşmüştür. Biz bu durumu ülkenin demografik yapısının bozulması, kendini yerli ve ulusal ilan eden iktidarın ulus devlet düşmanlığı, BOP eş liderinin, BOP projesini gerçekleştirme teşebbüsü olarak görüyoruz” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda, bugün Âlâ Parti’nin yabancılara mülk satışı ve kiralamaların tesirleriyle ilgili Meclis araştırma önergesinin öne çekilmesine ait küme önerisi görüşüldü. Teklif AKP ve MHP’li milletvekillerinin oyları ile reddedildi.
İyi Partili Bahşi: Adeta yabancı bir ülkede yaşıyormuş hissi
İyi Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, teklif üzerine kelam alarak, şunları söyledi:
“Son yıllarda giderek artan yabancı nüfusu, beraberinde bilhassa Antalya vilayetinde çok kıymetli sıkıntıların kaynağı olmaya başlamıştır. Yılda 10 milyondan fazla turist ağırlayan Antalya, Türk vatandaşları için yaşanmaz hale gelmiştir. Şu an yalnızca Antalya’da ikamet müsaadesi verilen yabancı sayısı 180 bin civarındadır. TÜİK bilgilerine nazaran bile Antalya’daki her üç konuttan biri yabancılara satılmıştır. Konut alanlar sırasıyla Rusya, Ukrayna ve başta Suriye ve İran olmak üzere Ortadoğu ülkeleri ile Afrika ve Asya ülke vatandaşlarıdır. İnsan sabah Konyaaltı kıyısında yürüyüş yaparken adeta yabancı bir ülkede yaşıyormuş hissini duymaktadır.
Yabancıların konut alımları, vatandaşlık şartlarının değişmesi Türkiye genelinde düşerken, Antalya’da geçen yıla nazaran yüzde 52,6 oranında artış olmuştur. Durum o denli bir hal almıştır ki bilhassa Konyaaltı ilçesinde yasal sınırlamalara karşın yabancıların konut alma oranı yüzde kırklara ulaşmış, birtakım emlakçılar Türk vatandaşına gayrimenkul kiralama ya da satma süreci yapmadıklarını tabir eder hale gelmişlerdir. Konut fiyatları da son 2 yılda bilhassa Rus-Ukrayna savaşıyla birlikte 5 hatta 10 kata kadar artmıştır. Ayrıyeten son bir yılda ülke genelindeki kiralar yüzde 100 oranında artarken, Antalya’da en az yüzde 500 artmıştır. Bu da kentte yaşayanların öbür kentlere göç etmesini hızlandırmıştır.
“Gecekondu çeşidi konutlarda bile 7 ila 10 bin lira arasında”
Bırakın taban ücretliyi, olağan memur, hekimler, öğretim üyeleri hatta hâkim savcılar bile konut kiralarını karşılayamadıkları için Antalya’dan atama isteyip taşınma telaşına düşmüşlerdir. En düşük kira gecekondu tipi konutlarda bile 7 ila 10 bin lira ortasındadır. Olağan apartman dairelerinin kiraları ise 15 bin lira üzeri olup deniz kenarındaki apartman daireleri, villadan kelam etmiyorum apartman daireleri 100 ila 150 bin lira ortasındadır.
Yine kira artışlarından etkilenen ve yetişmiş elemanlarını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalan bir öteki küme ise turizm dalıdır. Turizm dalında çalışan elemanların bu durumda kira ile konut tutması imkânsız hale gelmiştir. Otel sahipleri dönemde ne yapacaklarını karar kara düşünmeye başlamışlardır. Nitelikli elaman bulamayan bölüm ise bu açığını kaçak göçmen personellerle karşılama mecburiyetinde kalacaktır. Bu durum da turizm dalına büyük bir darbe vuracaktır.
“Kendini yerli ve ulusal ilan eden iktidarın ulus devlet düşmanlığı”
Adına sessiz istila denilen bu göç ve gayrimenkul edinme durumu, aslında içinde demografik yapının bozulmasını da barındıran, bağıra bağıra gelen sesli istilaya dönüşmüştür. Biz bu durumu ülkenin demografik yapısının bozulması, kendini yerli ve ulusal ilan eden iktidarın ulus devlet düşmanlığı, BOP eş liderinin, BOP projesini gerçekleştirme teşebbüsü olarak görüyoruz. Vakit kısıtlılığı sebebiyle bu mevzuya daha fazla giremiyorum lakin bu kelamımız de kayıtlara geçip burada dursun.”
HDP’li Bülbül: Konut sorunu AKP’nin yanlış iktisat siyasetinden kaynaklıdır
Öneri üzerine kelam alan HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, mültecilik sorunun Türkiye özelinde değil bütün dünyanın sorunu olduğunu tabir ederek, “Zaten mülteci sorunu bölge barışı, savaş, memleketler arası çatışma, Türkiye’nin hudut ötesi operasyonları, Suriye’ye dönük gayri legal hareketler, bütün bunların yurtta barış, dünyada barış açısından kıymetlendirilmesi gerekiyor” dedi.
Bülbül, konut meselesini AKP’nin yanlış siyasetlerinin sonucu olduğunu vurgulayarak, “Konut sorunu AKP’nin yanlış iktisat siyasetinden kaynaklıdır. Konut sorunu, öğrenciler, tarım işçileri, turizm işçileri, fakirler için had safhaya çıktı. Fakirler ve bu saydığım bölümler açıkta kaldı. Hasebiyle biz Madrid Zirvesi’nden memleketler arası operasyonlara kadar mülteci problemini Avrupa ile pazarlık yapmaktan, Türkiye’deki mültecileri ucuz iş gücü olarak kullanmaya kadar, Sayın Özhaseki aktivistiniz, parti ileri geleniz olarak itiraz etmişti” diye konuştu.
CHP’li Aydın: 280 bin taşınmazın satışının önünü açtınız
CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın da AKP’nin yabancılara konut satışını teşvik eden düzenlemelerini Anayasa Mahkemesi’ne götürdüklerini, lakin karar verilene kadar “atı alanın üstü geçtiğini” söyleyerek, şöyle konuştu:
“Bir düzenleme daha yaparak, 2005 yılında uygunca önünü açmışsınız. Tarih tekerrürden ibarettir. Osmanlı kendi bünyesindeki İngilizlerden aldığı paralara karşılık, Osmanlının birçok yönetimi ve toprağını ipotek ettirdi. Bugün de Dünya Bankası, IMF, Avrupa Birliği İştirak İştiraki tıpkı şartlarla bu kanunu siz vazifeye gelir gelmez, kasımda geldiğiniz ve 6 ay sonra bu kanunu çıkarttı sizlere. Niçin? Ülkenin en acil problemi o muydu? Hayır. 100 yıl evvel Lozan’da yapamadıklarını, masa başında yapamadıklarını, Lord Curzon o vakit söylüyordu ‘Bir gün işgal edip de yapamadıklarımızı, masa başında ve para ile yapacağız’ dedi. Siz bu kanunun getirerek, bir gün ülkede 25 milyon metrekare, 280 bin taşınmazın satışının önünü açtınız.” (ANKA)