Mehmed Akif Ersoy’un muazzam eseri: Safahat

İstiklal Marşımızın yazarı Milli Şair Mehmed Akif Ersoy’un Safahat adlı şiir kitabı, Akif’in düşünce dünyasını daha yakından tanımak isteyenler için fevkalade önem arz etmektedir. Mehmed Akif Ersoy’u sadece İstiklal Marşımızın yazarı olarak biliriz. Bir ulusun kurtuluşu ancak bu kadar güzel anlatılabilir Akif’in mısralarında. Bunun yanında şiir kitabı olan Safahat’a da gereken değeri vermemiz gerektiği kanaatindeyim. 12 Mart 1921’de TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) tarafından İstiklal Marşı, Türkiye Cumhuriyetinin Milli Marşı olarak kabul edildi. Akif, kendisine teklif edilen telif hakkını ise elinin tersiyle itmiştir. Mehmed Akif, hasta yatağında yatarken onu ziyarete gelenler arasında biri Akif’e, “İstiklal Marşı yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı?” diye sorar. Akif ise, buna karşılık verdiği cevapta “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” diyerek ülkemizin çektiği acılara atıfta bulunur. Bütün duygu ve düşüncelerimizi on kıtada dile getiren Ersoy’un ruhu şad olsun bir kez daha. Kitabı tanıtmadan önce yazıya böyle giriş yapmak istedim. Şimdi Safahat’a geçebiliriz. Mehmed Akif Ersoy un muazzam eseri: Safahat #1 Bu yazıda, kitaptan yaptığım okumalar çerçevesinde sizlere yardımcı olmaya çalışacağım. Safahat kitabı yukarıda da belirttiği gibi yedi kitabın bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Kitap aynı zamanda Akif’in ilk şiir kitabı olma özelliğini de taşımaktadır. Bu önemli eser ilk olarak 1911 yılında yayınlandı. Safahat kelime anlamı olarak, “hayatın değişik yüzleri” anlamına gelmektedir. “Bana sor sevgili kâri; sana ben söyliyeyim,
Ne hüviyyette şu karşında duran eş’ânm;
Bir yığın söz ki, samîmiyyeti ancak hüneri;
Ne tasannu’ bilirim, çünkü, ne san’atkârım.
Şi’r için “göz yaşı” derler; onu bilmem, yalnız,
Aczimin giryesidir bence bütün âsârım!
Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyliyemem;
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım!
Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa;
Oku, zîrâ onu yazdım iki söz yazdımsa. Mehmed Akif Ersoy un muazzam eseri: Safahat #2
Mehmed Akif Ersoy, şiirleri yazarken; birinci, ikinci, üçüncü kitap olarak adlandırmıştır. Daha sonra bu şiirler Safahat ismi altında toplanmış ve her kitap bölümüne birer isim vermiştir. Yedi kitabın adları sırayla şöyle: -Safahat
-Süleymaniye Kürsüsünde
-Hakkın Sesleri
-Fatih Kürsüsünde
-Hatıralar
-Asım
-Gölgeler Şunu hemen belirtmeliyim ki, İstiklal Marşı bu kitapta yer almaz. Bunu nedenini Mehmed Akif şöyle açıklıyor: “Onu milletimize ve kahraman ordumuza armağan ettim. O milletin eseridir, malıdır.” Kitabın ilk bölümü olan bu kısımda “Oku” diye başlar. Mehmed Akif şöyle seslenir: “Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bizanım!
Oku, şayet sana bir hisli yürek lazımsa;
Oku, zira onu yazdım, iki söz yazdımsa.” Yedi bölümden oluşan kitabın her bölümü farklı bir dönemi ele alarak okuyucuları zaman yolculuğa çıkartır. Bunlardan 10 şiirden oluşan “Hakkın Sesleri”, Balkan Savaşlarını konu edinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu bu savaşta yenilmiş ve önemli toprak kaybına uğramıştı. Akif o dönemi şöyle anlatır: “Bugün, üç beş karış toprakta varlıktan vururken dem;
Yarın, toprak kesilmiş varlığından fışkırır matem!” Bu bölüm “Hakkın Sesleri” ile aynı konuyu işlemekle beraber, farklı farklı ahenkte şiirler de mevcut. “Köprüden çok geçerim; hem nasıl geçtimse, Beni sevk etmedi bir kerecik olsun ye’se…” diye devam eder. Bildiğiniz gibi; Mehmet Akif şiirlerini aruz vezni ile yazmaktadır. Bu kitapta ise Akif, Kurtuluş Savaşı yıllarını ve Mısır’da geçen günlerini anlatmaktadır. Akif, savaşın yıkıcı etkilerini ve doğu seyahatini çarpıcı mısralarla anlatır. “Musallat, hiç göz açtırmaz da Garb’ın kanlı kâbusu,
Asırlar var ki, İslam’ın muattal, beyni, bazusu.
Ne gördün, Şark’ı çok gezdin? Diyorlar. Gördüğüm
Harap iller, serilmiş hanümanlar, başsız ümmetler.” Monolog halinde devam eden manzum bir hikâyeyi konu edinir Asım kitabı. Bu bölümün önemi “Çanakkale Şehitleri” bu eserde yer almaktadır. “Ey, bu toraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i…
Bedr’in arslanları ancak bu kadar şanlı idi.” Milli duygular ancak bu kadar etkileyici ve güzel anlatılabilir. Ersoy, bu bölümde 1. Dünya Savaşı ve Balkan Savaşı’nın acı, keder dolu devrini her zaman olduğu gibi duygularımızı kabartan bir ahenkle haykırmaktadır. Hatıralar bölümü şu tek mısrasıyla buyur eder sizi içine: “Takat getirmeyeceğimiz yükü bize yükleme, Allah’ım!” “Fatih Kürsüsü”“Hakk’ın Sesleri” bölümü ile aynı konuyu işler. Yani monolog halinde devam eder. Milli Şairimiz Ersoy’un Safahat şiir kitabı üzerinde durulması gereken önemli bir edebi metindir. Özellikle gençlerin okumasında fayda görüyorum. İstiklal Marşımızın yazarına saygı göstermenin yolu eserlerini okumaktan geçer. Usta şair Sezai Karakoç, Mehmed Akif hakkında şunları söyler: “Akif’in şiirinde fikir, eşya insan ve zaman öyle bir kaynaşma içindedir ki, tezi şiirden ve şairden koparmak ve ayırmak mümkün değildir.” Ergül Tosun Kitap sayfası için iletişim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir