Virginia Woolf’un benlik üzerine düşünceleri: Deniz Feneri

Virginia Woolf, modernist edebiyat denilince akla gelen ilk isimlerdendir. Woolf, ceketinin ceplerini taşlarla doldurup kendini Ouse Nehri’nin serin sularına bıraktığında tarihler 28 Mart 1941’i gösteriyordu. Arkasında kocasına yazdığı intihar mektubunu bırakarak… Kendine Ait Bir Oda, Benlik Üzerine Denemeler, Mrs Dalloway, Pazartesi Ya da Salı, Var Olma Anları yapıtlarından bazıları olan Woolf, 25 Ocak 1882’de daha sonra ona derin acılar yaşatan hayata merhaba dedi. Benlik üzerine yazdığı eserlerle edebiyata yeni bir soluk getirmiştir. Kitaplarında belli bir konu bütünlüğüne bağlı kalmaktan imtina etmiştir. Deniz Feneri’nde de buna rastlıyoruz. Virginia Woolf un benlik üzerine düşünceleri: Deniz Feneri #1 Sayfa: 224 Cümlelerine gem vurmayandır Woolf. İrlandalı yazar james Joyce gibi kural ve kalıpları elinin tersiyle iten yetkin kalem, bu doğrultuda edebi yaşantısını sürdürmüştür. Sıra dışı olmayı her dem başaran Woolf, kitaplarında iç konuşmalara ve monologlara fazlaca yer vermiştir. Romanlarında bile edebiyatta deneme türünün kokusu vardır. Woolf, bireyin iç dünyasını okumakta mahirdir. Bilhassa kadın hareketlerine yönelik düşünceleri onu çağdaşlarına nazaran farklı bir konuma oturtmuştur. Okumayı yeni bitirdiğim Deniz Feneri romanında Woolf’un aile ve çocukluğundan derin izler taşımaktadır. Virginia Woolf un benlik üzerine düşünceleri: Deniz Feneri #2 Woolf’un intihar mektubu Ruhsal durumlarını eserlerine yansıtmaktan kaçınmayan Woolf’un Deniz Feneri kitabı 1927’de yayınlandı . Özel hayatında çetrefil ilişkiler yumağında kalan yazar, farklı cinsel tercihiyle de çokça konuşulmakla beraber, eserlerine de cesurca yansıtmıştır. 1992’de yönetmen Sally Potter tarafından beyaz perdeye uyarlanan Orlando filminde Woolf’un hayatı anlatılmıştır. Woolf, kendi roman ve edebiyat tekniğini en iyi oturtan biridir. Kimseyi etkilemeyi gaye edinmeyen yazar, böylece sitilini kurmuştur. Yazdığı kitaplar çoğu eleştirmen ve okurlar tarafından anlaşılmadığı için de yergilerin odağında olmuştur. Virginia Woolf un benlik üzerine düşünceleri: Deniz Feneri #3 The New York Times Gazetesi’nde yayımlanan Woolf’un intihar mektubu WOOLF’UN OTOBİYOGRAFİK ROMANI Deniz Feneri otobiyografik bir eserdir. Diğer kitaplarında görülen ağır dil, bu romanda yerini sadeliğe bırakmıştır. Eserlerin hemen hepsinde kadın hareketlerini işleyen Woolf’un bu romanında da aynı argümanlara rastlıyoruz. Virginia Woolf un benlik üzerine düşünceleri: Deniz Feneri #4 Ünlü yazar Virginia Woolf Sekiz çocuklu bir ailenin öyküsünü Deniz Feneri’nde dile getiren usta kalem, Mrs.Ramsay’ın zorlu yaşamını gerçekçi tasvirlerle sunuyor. Evlilik olgusunun kadın özgürlüğü üzerinde orantısız etkide bulunduğunu merkeze alan roman, toplumsal yapının da çarpıklıklarını gözler önüne sermektedir. Feminist duygular üzerinden dönemin toplumsal, siyasal ve ekonomik realitesine göndermelerde bulunur. Gerçekçi satılarının arasına serpiştirdiği ince nüanslarla kaleminin ucunu sivriltmiştir. Deniz Feneri’nde Woolf vardır. İçinde bulunduğu ruhsal çalkantılardır belki ona bu kadar derinlikli cümleler yazdıran. Deniz Feneri edebi metinden öte bir anlam taşımaktadır. Felsefe, ve psikolojiyle harmanlanan roman, okurları farklı kuytularda gezdiriyor. Woolf, kitabında Mrs. Ramsay, kocası Mr. Ramsay ve çocuklarıyla İskoçya’nın güzel bir tatil beldesinde geçen tatillerini usta kalem darbeleriyle anlatıyor. Virginia Woolf’un sıra dışı satırlarıyla tanışın… Ergül Tosun Kitap sayfası için iletişim: [email protected]  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir